Günlük hayatta karşımıza sıklıkla çıkmayan bu teknik terim, erkeklerde tek yanlı ya da her iki meme dokusunun da anormal gelişimi veya büyümesi anlamına gelmektedir. Herhangi bir kitlesel oluşum dışındaki vakaları tanımlamaktadır. Bu durum tıbbi açıdan hiçbir sorun teşkil etmese de feminen bir görünüm nedeniyle erkek bireylerde özgüven azalması, toplumsal soyutlaşma, içe kapanma gibi birçok sosyal ve psikolojik soruna neden olabilmektedir.
Neler jinekomastiye yol açmaktadır?
Aslında bu şikayetle başvuran hastalarda çoğunlukla herhangi bir neden saptanamamaktadır. Yani erkeklerde de nedeni bilinmeyen meme büyümeleri olabilmektedir.
Aslında hiçbir sorununun olmadığı yenidoğan döneminde, ergenlikte ve ileri yaşta hormonal dalgalanmalara bağlı meme büyümeleri meydana gelebilmektedir. Bu olguların bazılarında durum kendiliğinden düzelirken bazılarında da durum kalıcı hale gelebilmektedir. Bu noktada cerrahların yaklaşımı kişiden kişiye farklılık gösterebilmektedir. Şahsi yaklaşımım, kişinin bu şikayetinin 1 yıldan daha uzun süredir devam etmesi, kalıcı olabileceği ve bu nedenle müdahale edilmesi gerektiği yönündedir.
Saptanabilecek hormonal bozukluklar genellikle tiroit bezi sorunları ile östrojen, testosteron gibi cinsiyet hormonlarıdır. İlk etapta biyokimyasal yöntemlerle bütün bu hormon gruplarının araştırılması gerçekleştirilmektedir. Bunun dışında bazı ilaçlar, kronik böbrek ve karaciğer hastalıklarının da hasta ön değerlendirmelerinde irdelenmesi gerekmektedir. Herhangi bir bozukluk saptanırsa ilgili branşlara danışarak jinekomastiye yol açan sorunun çözümü için bu sorunun altında yatan nedenler araştırılarak tedavi yoluna gidilmektedir.
Jinekomasti düzeltilmesi nasıl bir süreçtir?
Hastanın meme büyüklüğüne yönelik işlem öncesi meme dokusunda kitlesel lezyon olmadığının ortaya konulması için görüntüleme yöntemleri kullanılmaktadır. Hastanın meme dokusu büyüklüğü, cilt kalitesi ve dokunun yapısına göre uygun cerrahi yöntem bu aşamada belirlenmektedir. En sık kullanılan yöntem liposuctiondır. Bu klasik yöntemle yapılabileceği gibi yeni jenerasyon laser veya vaser gibi metotlarla da gerçekleştirilebilmektedir. Meme dokusunun çok sert kıvamda bağ doku ile kaplı olduğu durumlarda artroskopilerde kullanılan kıkırdak traşlayıcılar yardımıyla bu sert dokulardan 3-4 mm bir kesim yapmak ve bu şekilde bölgeyi arındırmak mümkün olabilmektedir. Cilt fazlası olan hastalarda meme başı etrafından veya gerekirse buna dik ve meme kıvrımına yerleştirilen yatay izlerle de meme dokusunun küçültüldüğü prosedürler mevcuttur.
Hasta, işlem sonrası cerrahi yönteme uygun baskılı kıyafetleri yaklaşık 2-3 hafta süre ile kullanmak durumundadır. Farklı bir süreç gelişmedikçe hastalar genellikle aynı gün içerisinde taburcu edilmektedir.